Sayfa(284-303): | |||
On üç seneden beri kalbim, aklım ile imtizaç edip Kur’ân-ı Mu’ciz-ül Beyân’ın gibi Âyetler ile emrettiği tefekkür mesleğine teşvik ettiği ve Hadîs-i Şerifi ba’zan bir saat tefekkür bir sene ibâdet hükmünde olduğunu beyân edip, tefekküre azîm teşvikat yaptığı cihetle, ben de bu on üç seneden beri meslek-i tefekkürde akıl ve kalbime tezahür eden büyük nurları ve uzun hakîkatları kendime muhafaza etmek için işârât nev’inden ba’zı kelimatı o envara delâlet etmek için değil, belki vücudlarına işâret ve tefekkürü teshil ve intizamı muhafaza için vaz’ettim. Gâyet muhtelif Arabî ibarelerle kendi kendime o tefekkürde gittiğim zaman o kelimatı lîsanen zikrediyordum. Bu uzun zamanda ve binler def’a tekrarında ne bana usanç geliyordu ve ne de verdiği zevk noksanlaşıyordu ve ne de onlara ihtiyac-ı ruhî zail oluyordu. Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||